Sabah erken saatlerde ulaştığımız Sivas’a merkezini gezerek başlıyoruz güne. Buradaki ilk durağımız milli mücadele sürecinde milletimizin birlik, beraberlik ve bütünlüğünün temellerinin atıldığı en önemli yerlerden biri olan Sivas Atatürk kongre müzesi olacak. Ardından Selçuklu döneminin en anıtsal yapılarından biri olan Çifte Minareli Medreseyi ve Şifaiye Medresesini gezerek Divriği’ye gitmek üzere aracımıza geçiyoruz. Öğle yemeği molamızın sonrasında Unesco Dünya Miras Listesinde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasını rehberimizin anlatımıyla geziyoruz. Keyifli bir yolculuk devamında ilk gece konaklamamızı yapacağımız Kemaliye ilçesine varıyoruz. İlk olarak şirin ilçe merkezinde küçük bir alışveriş ve gün sonu yorgunluk kahvesi molası veriyoruz devamında dinlenmek üzere otelimize geçiyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Kemaliye ilçesindeki gezimize devam ediyoruz. İlk noktamız Karanlık kanyon.  Dünyanın en büyük kanyonlarından biri olan ve yaklaşık 9 km uzunluğundaki Karanlık Kanyon’da tekne gezisi yapıyoruz. Karanlık Kanyon barajında yaklaşık 1 saat süren keyifli tekne turu esnasında muhteşem manzaranın içinde sessizliğin sesini dinliyor ve su kenarına birbirinden güzel doğa manzaralarını fotoğraflıyoruz.   Buradan “Orada bir köy var uzakta” şiirinin ilham kaynağı olan Ahmet Kutsi Tecer'in köyüne yani Apçağa Köyü'ne hareket ediyoruz. Tarihi dokusu hiç bozulmamış bu köyde, köy pazarında alışveriş yapıp verilen serbest zamanın keyfini çıkartıyoruz. Ardından Elâzığ sınırından Fırat Nehrinin üzerinde 15 dakika sürecek feribot yolculuğu ile Pertek Kalesinin muhteşem manzarası eşliğinde Tunceli’ye geçiyoruz, Munzur Çayı’nın ve Hobbit Evlerinin ilginç manzarasını da fotoğrafladıktan sonra, yöresel şalvarların ve poşuların satıldığı meydan pazarında alışveriş için mola veriyoruz. Turumuzun devamında Tunceli Cem Evi’ne gidiyor ve görevli Alevi dedelerinden kadim Alevi inancı hakkında birinci elden bilgiler alıyoruz.

Otelde alacağımız kahvaltımızın ardından Munzur Gözelerinin muhteşem manzarasını görmek üzere yola çıkıyoruz. Munzur Vadisi Milli Parkı koruma altında olup endemik bitki ve hayvan türleri ile zengin bir flora ve fauna ’ya sahiptir. Muhteşem manzaralar ve asma köprülere sahip doğa harikası Munzur Vadisi’nde bol bol fotoğraf çekimi yapıyoruz.  Vadinin önemli su kaynaklarından olan Halbori suyunun çıkış noktasını keşfederek, derin ve kayalık bir vadinin içinde bulunan Halbori Gözeleri’nde isteyen konuklarımız yüzebilir veya buz gibi suyun içine ayaklarını sokarak semaverde çay keyfi yapabilirler. Muhteşem manzaralarla beraber Tunceli’ye veda ederek Kayseri’ye geçiyoruz.

Otelde aldığımız kahvaltının ardından Kayseri şehir merkezi gezisiyle turumuza başlıyoruz.  Hunat Hatun camii ve külliyesi, Ulu camii ziyaretlerimizi yaparak kapalı çarşıda alışveriş molası veriyoruz. Öğle yemeğimizde Kayseri mantısının tadına bakarak Hacı Bektaş ziyaretimizi yapmak üzere yola çıkıyoruz. Hacıbektaş-ı Veli’nin Türbesi'nin bulunduğu Hacıbektaş ilçesine gidiyoruz. Hacı Bektaş-i Veli Müzesinde; toplamda 7 adet olan ve giderek küçülen kapılardan en büyüğü olan Ak Kapıdan geçerek Nadar Avlusuna Ulaşıyoruz. Üçler Çeşmesi’ni gördükten sonra Üçler Kapısı’ndan Dargah Avlusuna geçip Üçgen Alınlıklı Havuzu, Aslanlı Çeşme’yi, Aş Evi’ndeki Kutsal Kara Kazan’ı, Mihman Evi’ndeki Derviş Kıyafeti ve Eşyalarını gördükten sonra Pir Avlusuna geçiyoruz. Avluya girişte Atatürk Köşesi’ni, Balım Sultan Türbesi’ndeki Derviş Küpelerini görüp, Pir Evi’ndeki Çilehane, Kırklar Meydanı, Güvenç Abdal Türbesi ve Hacı Bektaş-i Veli’nin Türbesi’nin bulunduğu Huzur-u Pir’i ziyaret edip dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.